5 Haziran 2010 Cumartesi

Neden öyle bakıyorsun ki bana?

Daha çok insanı sev ama insanlığı değil...Evet daha çok insanı sev...ama bağlanma çok...daha çok sev diye! Hastalıklı aidiyet ilişkileri kurma! Kıskanma! Sevdiklerin birer mübadele aracı değildir...Sahiplenme!..Kilitleme ve kilitlenme tüm eylemsizliğinle; hastalıklı duyguların nesnesi olma...!

Hep gitmeyi hayal ettin..Hep yaramaz yol çocuğuydu imgen...ve kendi içinde de hep giderdin...Düş alemin; denizlerin, yalınayak çocukların, kum saatlerini başlatmış dönüşlerin, bir sarmaşık inceliğinde ama kalbiyle sarılan kolların, köylerarası dalından koparılmış meyvelerin, cebine düştüğün kanguruların, ağacında beraber uyukladığın koalaların, yeryüzünün en incelikli sevişen canlısı penguen arkadaşınla bira tokuşturduğun anların ve martıların sekanslarıyla çoğalmıştı...çoğalmıştın!

Daha çok şey görmek için bakan gözlerin tek bir noktayla sevişir hale gelince...Tamam diyorsun Hümeyra! Tamam...Neden Hümeyra girdi aklıma dün sabah 5'ten sonra...Bir Hümeyra ismidir aklımda...Yersiz!

Onun kafasının içinde bişey var...dokunamıyorsun...onun kafasının içinde bişey var...çekip alamıyorsun!..O ağlıyor..."beni bırakma" diyor... ve sen o tek bir noktana daha çok daha çok..duvarı delip de içine sakladığın o tek bir nokta...o bütün düşüncelerini çekip emer ona baktığında...o sana her baktığında...

Rez.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Paylaşella