27 Haziran 2010 Pazar

Böyle Ölmek İstiyorum...

Günün kamusal sıkışmışlığı ve insanların yeniden ve yeniden kendilerini oldurttukları, mümkünse bütün gediklerine yerleştirdikleri roketlerin manevi patlamaları sonucunda havaya uçuşup sadece kum torbalarını doldurdukları şu değersiz hayatlarının kasvetli ikliminden kaçıp geceye sığındım...


"Benim diye bu evdeyim ve karnım aç demiş miydim? ekmeğini eve gelirken unutan...evine ekmek getirmeyen, midesine bünyesine, çevresine sadakatsizin tekiyim! evet evime ekmek getirmemem bunun bi yansıması olsa gerek...burada yalnız yaşıyorum...ve bu yalnızlığa bile sadakatsizim!

ve sen kendinin iyi olduğunu söylemişsin :) benim durumun vahimiyeti nerden gelmekte peki? şuan peki "ne kadar güzelllllllllllllllll bir andan uzatılan l'lerden eser kaldı mı?" kafan karışık çocuk senin! ahh oldukça şaşkınız bu duruma, kuşlarım ve böceklerimle! (yalan!)

şimdi gecenin çekirdeğine biraz daha yakınım sanki! yazdıkça o kraterin etrafında lavımı soluyorum! bu tekinsiz ateş beni deli ediyor!galiba böyle ölmek istiyorum..."

Rez.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Paylaşella