7 Mart 2010 Pazar

GÜCÜN AŞIĞI OLMA!

“Siyasi eylemi tekleştirici ve bütünselleştirici paranoyadan kurtar. Eylem, düşünce ve arzuları çoğaltma, bitiştirme ve ayırmayla geliştir, alt-bölümleme ve piramidal hiyerarşiyle değil. Bir iktidar biçimi ve gerçeğe ulaşma yolu olarak batı düşüncesinin nicedir kutsal kıldığı olumsuz’un (yasal sınır, iğdiş etme, mahrumiyet, eksiklik) eski kategorileriyle işbirliği yapmaya son ver. Olumlu ve çoğul olanı tercih et: Farklılığı bir örnekliğin, akışları birliklerin, hareketli düzenlemeleri sistemlerin üzerinde tut. Üretkenin durağan değil göçebe olduğuna inan. Kişinin, savaştığı şey iğrenç bile olsa, militan olmak için asık suratlı olması gerektiğini düşünme. Arzunun gerçekle bağlantısıdır, devrimci kuvvet taşıyan (temsil biçimlerine yenik düşmek değil). Düşünceyi, ne siyasi pratiği Hakikatin içinde temellendirmek için kullan; ne de siyasi eylemi salt spekülasyon olarak düşünceyi gözden düşürmek için kullan. Siyasi pratiği düşüncenin genişleticisi olarak ve analizi siyasi eylemin müdahalesi için biçimlerin ve alanların bir çarpanı olarak kullan. Siyasetten, felsefenin onları tanımladığı şekliyle, bireyin ‘hakları’nın restorasyonunu talep etme. Birey iktidarın ürünüdür. Gereken, çoğaltma ve yerinden etmeyle, farklı çeşitlemelerle bireylikten uzaklaşmadır, birey-sizleşmedir (de-individualisation). Grup, hiyerarşi içindeki bireyleri birleştiren organik bağ olmamalıdır, fakat sabit bir birey-sizleşme jeneratörü olmalıdır. Gücün aşığı olma.”

Michel Foucault’nun "Kapitalizm ve Şizofreni" için yazdığı önsözden..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Paylaşella